Başkan Yardımcısı Yılmaz, Orta Vadeli Programa ilişkin sunum yaptı: (2)
Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Büyüme ve ticaret, beşeri sermaye ve istihdam, finansal istikrar ve fiyat istikrarının sağlanması, kamu maliyesi, afet yönetiminin iyileştirilmesi, dijital ve yeşil dönüşüme uyum, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi. Yapısal çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bu yedi başlık altında reformları söz konusu maddeye ek olarak ilan ettik.
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması öncesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Orta Vadeli Program (OVP) konulu sunum yaptı.
Cari açığın yıl sonunda Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYİH) göre eksi 4 civarında olduğunu iddia ettiklerini kaydeden Yılmaz, OVP dönemi sonunda ise eksi 2 civarında olmasını beklediklerini söyledi.
“Cari açığın azalması yurt içi tasarruflarımızı da artıracağımız anlamına geliyor. Aynı dönemde toplam yurt içi tasarruflarımızın milli gelire göre 1,6 puan artacağını tahmin ediyoruz” diyen Yılmaz, şöyle konuştu: Merkezi yönetim bütçe gider ve gelirlerine ilişkin aşağıdaki bilgiler:
“2023’te 6,5 trilyon civarında giderimiz, 4,9 trilyon civarında gelirimiz, 1,6 trilyon açığımız var. 2024’te ise 11 trilyon giderimiz, 8,4 trilyon gelirimiz, 2,6 açığımız var. 2025′ Öte yandan, 12,7 trilyon gider, 10,9 trilyon gelir, 1,8 trilyon açık. Bunlar mutlak rakamlar olarak söylendiğinde pek bir anlam ifade etmeyebilir. Milli gelirle orantılı olarak tüm bu rakamlara bakmak lazım ama seriye baktığınızda Burada özellikle bütçe istikrarının ve birincil istikrarın giderek iyileştiği bir süreç. 2024 yılında da ağır harcamalarımız var. Bu çoğunlukla depremle ilgili. Bunu rakamlarla ifade etmek istiyorum. Merkezi yönetim bütçesini biz 2023 depremi için ayırdığımız kaynak 762 milyar lira, 2024 depremi için ayırdığımız kaynak 1 trilyon 62 milyar lira, 2025’te 566 milyar, 2026’da 380 milyar lira. son iki yıl. Dolayısıyla görünümün bozulması ve 2023 ile 2024 yıllarında bütçe açığının artması büyük ölçüde deprem harcamalarıyla ilgilidir. Felaketin yaralarını sarmak için bir trilyona yakın kaynak kullanılacağını söyleyebiliriz. Önümüzdeki yılları bugünkü değerine çektiğimizde burada 2 trilyonu aşan bir kaynağın kullanılacağını söyleyebiliriz.”
Merkezi yönetim harcamalarının 2023, 2024 ve 2025 yıllarında yüksek kalacağını gördüklerini, 2026 yılında ise harcamaların daha sağlıklı bir yapıya kavuşacağını ifade eden Yılmaz, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin GSYH’ye oranının 2023 yılında yüzde 19,3 iken 2023 yılında 19,3’e yükseldiğini söyledi. Dönem sonunda 20,6. Geleceğini söyledi.
Yılmaz, “Bütçe istikrarına baktığımızda bütçe açığımızın bu yıl milli gelire göre eksi 6,4 olacağını, gelecek yıl ise 2025’te yüzde 3,4’e, 2026’da ise eksi 2,9’a düşeceğini öngörüyoruz. Maastricht Kriterleri var, Avrupa biliyorsunuz, Birlik diyor ki, ‘Yüzde 3’ün altında olması lazım’ Dönem sonunda bütçe açığının milli gelire oranı deprem harcamaları da dahil olacak, diyebilirim. Çok daha sağlıklı bir bütçe görünümü var, 2026 yılında faiz dışı istikrarın sıfıra yaklaştığını ve bir miktar fazla oluştuğunu göreceksiniz” dedi.
Türkiye’nin AB tanımlı borç stoku açısından dünyanın en yeterli ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Yılmaz, “AB tanımlı genel devlet borç stokunun milli gelire oranı 2024’te sürekli olarak yüzde 35’e yükselecek. Kademeli olarak azalacak ve 2026’da kamu borç stoku milli gelire yükselecek. Gelir oranını yüzde 33 civarına getirmiş olacağız. Bu çok değerli bir performans. Gelişmekte olan dünyada bu rakam nedir derseniz yüzde 65. Eğer Gelişmiş ve gelişmiş ülkelerde bu rakam nedir diye soruyorsunuz, yüzde 109. Yani Türkiye, kamu sektörü olarak diğer ülkelerle ve dünyayla karşılaştırıldığında, sarsıntının etkilerine rağmen çok iyi bir performans sergiliyor.” sözlerini kullandı.
“Yapısal iyileştirmeler OVP’de 7 öncelikli yapısal alan olarak tanımlandı”
OVP’de yapısal reformların 7 öncelikli yapısal alan şeklinde tanımlandığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Büyüme ve ticaret, beşeri sermaye ve istihdam, finansal istikrar ve fiyat istikrarının sağlanması, kamu maliyesi, afet yönetimine uyum, dijital ve yeşil dönüşüme uyum, iş ve yatırım ortamına uyum. OVP’nin ekinde “Büyüme ve ticarette ne yapacağız? İhracatımızın da ana motoru olan sanayideki dönüşüme destek vereceğiz. Özellikle demiryolu liman ilişkilerinde lojistik fırsatlarını yeniden geliştireceğiz. Sanayi dışında tarım, ticaret, hizmet ticareti, madencilik gibi alanlarda da değerli dönüşüm ve değişimler gerçekleştireceğiz. Beşeri sermayede İstihdam şarttır. Sadece söyledim. Temel amacımız halkımıza hizmettir ve büyümenin temeli insandır. Aslında insana yatırım hem toplumsal refahı artırır hem de insan sermayesi aracılığıyla ekonomik potansiyeli güçlendirir. Bu nedenle insanımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz. Özellikle burada gençlere ve kadınlara yönelik. Bu politikalara odaklanacağımızı söyleyebilirim. İşgücü piyasalarını esnek, garantili hale getireceğiz. Eğitim ve istihdam dışında kalan gençlere ve kadınlara yönelik faaliyetlerimiz olacak. Başta genç ve kadın girişimciliği olmak üzere ekosistemimizi geliştireceğiz ve özel bölümle birlikte mesleki eğitimi geliştireceğiz.”
Fiyat ve finansal istikrarın en temel alanlarından biri olduğunu vurgulayan Yılmaz, finansal piyasalarda yapılacak reformlarla finansal piyasayı geliştirmeye devam edeceklerini, İstanbul Finans Merkezi’ni çok işlevli bir şekilde geliştirmeye kararlı olduklarını ve bu konuda kararlı olduklarını ifade etti. Emeklilik sistemlerinde yeniliklerin değerlendirilmesi.
“Her türlü israfa karşı tedbirleri geliştirmeye devam edeceğiz”
Gelir ve giderlerle kamu maliyesinde verimliliği artıracaklarını anlatan Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
“Tasarruf, kaynakları öncelikli alanlarda ve reel alanlarda verimli ve etkin kullanmak demektir. Bu anlayış çerçevesinde tasarruflarımızı artıracağız, her türlü israfa karşı tedbirler geliştirmeye devam edeceğiz. Vergilemede adaleti ve etkinliği artıracağız. Dijitalleşme odaklı kayıt dışılık için çalışıyoruz. Güvenliğin sürdürülebilirliği, sağlık sistemi, sosyal yardım, KİT yönetişimi gibi alanlarda değerli tedbirler, değerli iyileştirmeler düşünüyoruz. Bir diğer değerli yapısal alanımız afet yönetimidir. Bu bağlamda Bütünsel, mekansal planlamadan kentsel dönüşümün hızlandırılmasına, afet konutu üretiminde yeni modellerden afet sigortası mekanizmasının geliştirilmesine kadar çeşitli konularımız var.”
Ekonomik dönüşümde yeşil ve dijital dönüşümün çok önemli olduğunu belirten Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde açıklanan 2053 sıfır emisyon hedefi buradaki ana çerçevemizdir. Çok uzun vadeli bir bakış açısıyla bu alanı geliştirmeye devam edeceğiz ve devam edeceğiz.” sürdürülebilirlik odaklı.” dedi.
Başkan Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesinin bu dönemin temel önceliklerinden biri olacağını belirterek, uluslararası normlara uygun şeffaf öngörülebilir kuralların geliştirilmesi, bürokratik süreçlerin basitleştirilmesi konusunda çok detaylı bilgilere sahip olduğunu belirtti. süreçleri, yatırım yeri tahsisi, altyapı gibi temel konulardaki sorunların çözülmesi. dedi ki.
(Bitti)