Haber

Ali Babacan: “Yetersiz Beslenen Çocuklarımızın Okulda Başarılı Olmasını Nasıl Bekliyoruz?

DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, “Son yıllarda yaşanan yüksek fiyat artışları ve yüksek enflasyon nedeniyle milyonlarca aile, çocuklarının temel eğitim masraflarını karşılayamıyor. Yoksulluk derinleştikçe çocuklarımızın mağduriyeti artıyor. Ekonomik kriz çocuklarımızı da etkiliyor. En zoru gençlik. Cumhuriyetin 100. yılında asgari ücret. Doğru dürüst beslenemeyen çocuklarımızın okulda başarılı olmalarını nasıl bekleyebiliriz? Geliri yoksulluk sınırının altında olan ailelerden gelen çocuklarımızın geçimlerini nasıl sağlayabiliriz? Okul masrafları? “Kalıplara uymayan bir nesille birlikte yetiştirmek zorundayız. Çünkü çocuklarımız ve gençlerimiz sadece yarınımız değil, bugünümüzdür. Bugünden itibaren onlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız” dedi.

2023-2024 eğitim-öğretim yılı birinci ders zili yarın çalacak. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, resmi Twitter hesabından yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin bir video paylaştı. “Yarın yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Türkiye’yi eğitime kanatlandıracak yolun eğitimden geçtiğini tekrar ediyorum. Ancak ekonomik kriz en çok çocuklarımızı ve gençlerimizi etkiliyor. Gücünü halkından alan bir ülke” diyen Babacan, şöyle konuştu:

ÜLKEMİZDE 25 YAŞ ÜZERİNDEKİ NÜFUSUN ORTALAMA EĞİTİM SÜRESİ SADECE 9 YILDIR. “ÜLKEMİZİN BU EĞİTİM DÜZEYİYLE YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER LİGİNE GİRMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

“Yarın okullarımızda ilk zil çalıyor. Yeni eğitim-öğretim yılının tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Yıllardır sıklıkla söylediğim gibi Türkiye’yi kanatlandırmanın yolu eğitimden geçer. Eğitim bizimdir. Ana gündem.Ancak her alanda öncelikle adalet ve fırsat eşitliği.Bizim buranın tabanını güçlendirmemiz, sonra eğitimi yükseltmemiz lazım.Eğitim sistemini toplumun şartlarına uygun bir standarda taşımamız lazım. Çağımız.Çünkü eğitim sadece kişisel başarı değil, aynı zamanda ülkemizin tek kalkınma aracıdır.Ülkemizde 25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim süresi sadece 9 yıldır. Liseyi bitirmemiş 2. Bu eğitim seviyesiyle ülkemizin yüksek gelirli ülkeler ligine girmesi mümkün değildir. Bu yüzden buna ‘fırsat eşitliği’ diyoruz. Bu yüzden ‘İyi bir eğitim, en iyi eğitimdir’ diyoruz. çocuklarımızın ve gençlerimizin hakkı. “Ne olursa olsun her çocuğun kaliteli eğitime ulaşması gerekiyor” diyoruz.

“GELİRLERİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA OLAN AİLELERİMİZİN ÇOCUKLARININ OKUL GİDERLERİNİ NASIL KARŞILAMALARINI BEKLİYORUZ?”

Son yıllarda yaşanan yüksek fiyat artışları ve yüksek enflasyon nedeniyle milyonlarca aile, çocuklarının temel eğitim masraflarını karşılayamıyor. Yoksulluk derinleştikçe çocuklarımızın mağduriyeti artıyor. Ekonomik kriz ortamı en çok çocuklarımızı ve gençlerimizi etkiliyor. Cumhuriyetin 100. yılında taban fiyat açlık sınırının bile altındaydı. Yetersiz beslenen çocuklarımızın okulda başarılı olmasını nasıl bekliyoruz? Açlık sınırının altında geliri olan ailelerimizin çocuklarının okul masraflarını karşılamasını nasıl bekliyoruz? İnanın kalbim kırılıyor. Milyonlarca yavrumuzun kötü yönetim nedeniyle hak ettiği eğitimden mahrum kalmasını kabul edemem. Ülkemiz; Doğru düşünebilen, sorgulayan, hayalleri kalıplara sığmayan bir nesille birlikte yetiştirmek zorundayız. Üstelik bunu hemen yapmalıyız. Çünkü çocuklarımız ve gençlerimiz sadece geleceğimiz değil; Bugün aynı saatte. Bugün onlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız.

“HÜKÜMETLERİN EĞİTİM KONUSUNDAKİ GÖRÜŞÜ, ‘KENDİ NESİLİNİ YARATMA PROJESİ’ OLMASINI KURTARAMAZ”

Maalesef iktidarın eğitime bakışı ‘kendi neslini yaratma projesi’ olmaktan kurtulamadı. Birçok dönem boyunca eğitim dar bir siyasi veya ideolojik perspektifle sınırlıydı. Bunun en kötü sonucunu niteliksiz eğitim olarak gördük. OECD PISA test sonuçlarına baktığımızda bu acı gerçeği görüyoruz. Gençlerimiz beceri bakımından diğer ülkelerin gençlerinin çok gerisindedir. Çünkü gençlerimize fırsat verilmiyor, fırsat verilmiyor. İmkan ve imkanlara sahip olan gençlerimizin ne kadar büyük başarılara imza attığını da görüyoruz. Gençlerimiz dünyadaki yaşıtlarına göre çok daha zor koşullar altında ve çok daha sınırlı sürede eğitim görmek zorunda kalıyor. Bazıları okuyamıyor ve ortaokul veya lisede eğitimini bırakmak zorunda kalıyor. Bu şartlarda öğrenen, bilgiye ulaşan, sorgulayan bir nesil hayal edebilir miyiz? Bu koşullar altında ülkemizi küresel rekabetin bir parçası haline getirebilir miyiz? Dünyaya meydan okuyan, gücünü halkından alan bir ülke olabilir miyiz?

“KIZ KIZLARIN EĞİTİM HAYATINDA KARŞILAŞTIĞI AYRIMCILIK VE EŞİTSİZLİKLERLE MÜCADELE EDİLMELİ”

Bakın çok açık söylüyorum: Bizim bir itirazımız var. Böyle geldi, böyle tüketildi diyemeyiz. Bu vasatlığı kabul etmiyoruz. Çocuklarımız ve gençlerimiz çok daha iyisini hak ediyor. Sosyo-ekonomik kuralların çocuklarımızı olabildiğince etkilemediği, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına ülkemizin her köşesinde kaliteli eğitime erişilebilen bir sistemi hayata geçirmek zorundayız. Tekrar söylüyorum: Okullar 3 yaştan itibaren örgün eğitim imkânı sağlamalı. Sistem ve müfredat yeniden gözden geçirilmeli. Gençlerimiz sorgulayabilmeli, şüphe duyabilmeli ve eleştirel düşünebilmeli. Öğrenmeyi öğrenmek ve yaşam için eğitim temel olmalıdır. Algoritmik düşünme ve kodlama becerileri erken yaşta geliştirilmelidir. Dil becerisi anaokulunda başlayan ve eğitim süreci boyunca sürekli gelişen bir konu olmalıdır. Müfredatta esneklik sağlanmalı ve daha fazla seçmeli ders sunulmalıdır. Öğrencilerin sosyal, duygusal ve ruhsal gelişimleri en az diğer alanlar kadar desteklenmelidir. Özellikle kız çocuklarının eğitimleri boyunca karşılaştıkları ayrımcılık ve eşitsizliklerle mücadele edilmelidir. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığı artırılmalı, hizmet içi eğitim ve değerlendirmelerle desteklenmelidir.

“ÜLKEMİZ EĞİTİMDE DÜNYANIN GERİSİNDE OLAN BİR ÜLKE OLAMAZ. ÇOCUKLARIN EĞİTİMDEN KOLAY BIRAKTIĞI BİR ÜLKE OLAMAZ”

Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Ülkemiz eğitimde dünyanın gerisinde kalan bir ülke olamaz. Çocukların eğitimden kopuk olduğu bir ülke olamaz. Eğitimin kalitesini artırmamız lazım. Temel ihtiyaçlarını çözmüş, eğitimde fırsat eşitliği sunan bir Türkiye hayaliyle yola çıktık. Ülkemizin her köşesinde mutlu çocuklara, neşeli gençlere sahip olmanın hayaliyle yola çıktık. Bunu bilgi birikimimiz ve insan gücümüzle gerçekleştirmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Okulların açılması vesilesiyle tüm çocuklarımıza, gençlerimize, velilerimize ve eğitimcilerimize bir kez daha başarılı ve verimli bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu